Geçerlilik & Geçersizlik
Meraklısına: ( İng.; validity, invalidity),
{ Osm.; mer’iyet, malûliyet]
Bir argümanda öncül ya da öncüller sonucu kaçınılmaz kılıyorsa, o argümanın geçerli olduğu söylenir. Geçerlilik çıkarımda öncülleri doğru kılan sebeplerin sonucu da doğru kılması halidir.
İskambil bir deste kağıt ile oynanır.
Bir deste kağıdımız yok.
O halde iskambil oynayamayız.
Ancak, mantıkta geçerlilik ile doğruluk birbirinden farklı şeylerdir. Doğruluk önermelerin içeriğiyle ilgilidir (iskambilin bir deste kâğıt ile oynanıp oynanmaması), geçerlilik ise akıl yürütmenin mantık kurallarına uygun olup olmadığına (kağıdımız yoksa iskambil oynayamayız).
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, sonucun öncüllerden çıkarıldığı bir argüman, geçerli olarak nitelenirken, sonucu öncüllerden zorunlu olarak çıkarılmayan, öncülleri sonucu desteklemeyen veya doğrulamayan çıkarım ya da argüman geçersiz olarak nitelenir. Örnekte görüldüğü gibi öncüller teker teker doğru, ama çıkarım geçersiz olduğu için argüman da geçersiz olabilir.
İskambil bir deste kağıt ile oynanır.
Annem kuaförden henüz dönmedi.
O halde iskambil oynayamayız.
Bir de güncel örnek verelim.
“Yeni dünya anlayışı, yeni değerleri yakalama çabası diplomasideki bütün bu anlamsız kuralları kaldırıp bir tarafa fırlattı.
Bugün dünyanın en güçlü liderleri uluslararası bir sorunu çözmek amacıyla gerektiğinde binlerce kilometre uçuyorlar, küçücük bir ülkenin liderinin ayağına gidip dil döküyorlar.
Hiçbiri “Böyle bir davranış bizi küçültür” diye düşünmüyor.
Ama biz işin özünü bir yana bıraktık, sorunu “Sezer Ecevit’i aramalı, hayır Ecevit Sezer’i aramalı” inatlaşmasına indirgedik.
(Tufan Türenç, 14.8.2000, Hürriyet)
Yazarın birinci öncülü “Genelleştirme” içerdiğinden, doğruluğu tartışmalıdır. İkinci öncülündeki “küçük ülke” tanımı, ülkeden beklenenlerin de “küçücük” olması anlamına gelmez. Ecevit ve Sezer, aynı ülkenin insanlarıdır. Türkiye’nin özelindeki bu tartışmanın “inatlaşma dolayısıyla çözülmediği” hatalı bir çıkarsamadır.
{ Osm.; mer’iyet, malûliyet]
Bir argümanda öncül ya da öncüller sonucu kaçınılmaz kılıyorsa, o argümanın geçerli olduğu söylenir. Geçerlilik çıkarımda öncülleri doğru kılan sebeplerin sonucu da doğru kılması halidir.
İskambil bir deste kağıt ile oynanır.
Bir deste kağıdımız yok.
O halde iskambil oynayamayız.
Ancak, mantıkta geçerlilik ile doğruluk birbirinden farklı şeylerdir. Doğruluk önermelerin içeriğiyle ilgilidir (iskambilin bir deste kâğıt ile oynanıp oynanmaması), geçerlilik ise akıl yürütmenin mantık kurallarına uygun olup olmadığına (kağıdımız yoksa iskambil oynayamayız).
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, sonucun öncüllerden çıkarıldığı bir argüman, geçerli olarak nitelenirken, sonucu öncüllerden zorunlu olarak çıkarılmayan, öncülleri sonucu desteklemeyen veya doğrulamayan çıkarım ya da argüman geçersiz olarak nitelenir. Örnekte görüldüğü gibi öncüller teker teker doğru, ama çıkarım geçersiz olduğu için argüman da geçersiz olabilir.
İskambil bir deste kağıt ile oynanır.
Annem kuaförden henüz dönmedi.
O halde iskambil oynayamayız.
Bir de güncel örnek verelim.
“Yeni dünya anlayışı, yeni değerleri yakalama çabası diplomasideki bütün bu anlamsız kuralları kaldırıp bir tarafa fırlattı.
Bugün dünyanın en güçlü liderleri uluslararası bir sorunu çözmek amacıyla gerektiğinde binlerce kilometre uçuyorlar, küçücük bir ülkenin liderinin ayağına gidip dil döküyorlar.
Hiçbiri “Böyle bir davranış bizi küçültür” diye düşünmüyor.
Ama biz işin özünü bir yana bıraktık, sorunu “Sezer Ecevit’i aramalı, hayır Ecevit Sezer’i aramalı” inatlaşmasına indirgedik.
(Tufan Türenç, 14.8.2000, Hürriyet)
Yazarın birinci öncülü “Genelleştirme” içerdiğinden, doğruluğu tartışmalıdır. İkinci öncülündeki “küçük ülke” tanımı, ülkeden beklenenlerin de “küçücük” olması anlamına gelmez. Ecevit ve Sezer, aynı ülkenin insanlarıdır. Türkiye’nin özelindeki bu tartışmanın “inatlaşma dolayısıyla çözülmediği” hatalı bir çıkarsamadır.